61. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali yeniliklerle başladı: ‘Hepimiz için adalet’
Bu yıl, “Hikâyemiz Birlikte” sloganıyla 61’incisi düzenlenen Antalya Altın Portakal Film Festivali, bir yıl aradan sonra yeniden sinemaseverlerle buluştu.
## Altın Portakal: Bir Yeniden Doğuş ve Umut Işığı
Antalya'nın kalbinde, Akdeniz'in masmavi sularına karşı yükselen bir umut ışığı vardı. Altın Portakal Film Festivali, 56. yılında, uzun bir aradan sonra, yeniden canlanmış, özüne dönmüştü.
Kortej, festivalin coşkusunun ilk sinyallerini verdi. Gülsen Tuncer, Engin Ayça, Salih Güney, Cihat Tamer, Mehmet Özgür, Şahnaz Çakıralp, Kaan Çakır, Burak Serdar Şanal ve Mercan Dede gibi isimler, üstü açık araçlarla halkı selamladı. Her bir gülümseme, her bir el sallama, festivalin yeniden doğduğunun müjdecisi oldu.
Cam Piramit Fuar ve Kongre Merkezi'nde, kırmızı halının üzerinde yürütülen açılış töreni, sinema severlerin kalplerinde heyecan yarattı. Serhat Kılıç'ın sahne gösterisiyle başlayan tören, Sedef Avcı'nın sunumuyla devam etti.
Muhittin Böcek, festival başkanı olarak yaptığı konuşmasında, Altın Portakal'ın özüne dönmesini sağlamaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi. Geçmiş yıllarda yaşanan siyasi müdahaleleri hatırlatan Böcek, "Artık yeter!" diyerek, çocuk tacizi, kadın cinayetleri ve hayvan zulmüne karşı mücadele çağrısı yaptı. "Yaşasın sinema, yaşasın Altın Portakal! Sevgiyle kalın, Cumhuriyetle kalın, Atatürk'le kalın" sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.
Törenin en duygusal anlarından biri, onur ve başarı ödüllerinin sahiplerine verildiği an oldu. Erdal Özyağcılar, Işıl Yücesoy, Müjdat Gezen, Selçuk Yöntem ve Şerif Sezer, "Onur Ödülü"ne layık görüldü. Farah Zeynep Abdullah ve Aras Bulut İynemli ise "Başarı Ödülü"ne kavuştu.
Erdal Özyağcılar'a ödülünü Antalya Valisi Hulusi Şahin ve Muhittin Böcek takdim etti. Şahin, geçen yıl festivalin iptaline neden olan ve "FETÖ propagandası yapıldığı" iddia edilen "Kanun Hükmü" belgeselinin, Özgür Portakal Film Festivali'nde gösterilmesini engellemişti. Ancak bu yıl, festivalin yeniden canlanması, Şahin'in de katılımıyla gerçekleşti.
Rahatsızlığı nedeniyle törene katılamayan Müjdat Gezen, gönderdiği video mesajında, ödül için teşekkürlerini iletti.
"Başarı Ödülü"nü alan Farah Zeynep Abdullah ise duygusal bir konuşmayla, ödülü, erkek egemenliğinin hüküm sürdüğü sinema sektöründe mücadele eden tüm kadınlara ithaf etti. "Gündem dün kötüydü, bugün daha kötü. Yarın daha kötü olacak diye çok korkuyorum. Bu ödülü erkekçiliğin ve erkeklerin egemen olduğu, henüz daha sektör bile diyemeyeceğimiz bu düzende var olmaya çalışan, yorulan ama pes etmeyen kadınlar için almak istiyorum" dedi.
Altın Portakal, sadece bir film festivali değildi. Aynı zamanda, umudun, sanatın ve özgürlüğün bir sembolüydü. Festival, bu yıl, sinema sanatına, sinema emekçilerine ve özgürlüğe olan inancını yeniden ortaya koymuştu.
Festivalin devamında, birbirinden değerli filmlerin gösterimleri, paneller ve etkinlikler, sinemaseverleri bekliyordu. Altın Portakal, yeniden doğmuştu. Ve umut, Akdeniz'in masmavi sularında ışıldamaya devam ediyordu.
Antalya'nın kalbinde, Akdeniz'in masmavi sularına karşı yükselen bir umut ışığı vardı. Altın Portakal Film Festivali, 56. yılında, uzun bir aradan sonra, yeniden canlanmış, özüne dönmüştü.
Kortej, festivalin coşkusunun ilk sinyallerini verdi. Gülsen Tuncer, Engin Ayça, Salih Güney, Cihat Tamer, Mehmet Özgür, Şahnaz Çakıralp, Kaan Çakır, Burak Serdar Şanal ve Mercan Dede gibi isimler, üstü açık araçlarla halkı selamladı. Her bir gülümseme, her bir el sallama, festivalin yeniden doğduğunun müjdecisi oldu.
Cam Piramit Fuar ve Kongre Merkezi'nde, kırmızı halının üzerinde yürütülen açılış töreni, sinema severlerin kalplerinde heyecan yarattı. Serhat Kılıç'ın sahne gösterisiyle başlayan tören, Sedef Avcı'nın sunumuyla devam etti.
Muhittin Böcek, festival başkanı olarak yaptığı konuşmasında, Altın Portakal'ın özüne dönmesini sağlamaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi. Geçmiş yıllarda yaşanan siyasi müdahaleleri hatırlatan Böcek, "Artık yeter!" diyerek, çocuk tacizi, kadın cinayetleri ve hayvan zulmüne karşı mücadele çağrısı yaptı. "Yaşasın sinema, yaşasın Altın Portakal! Sevgiyle kalın, Cumhuriyetle kalın, Atatürk'le kalın" sözleriyle konuşmasını sonlandırdı.
Törenin en duygusal anlarından biri, onur ve başarı ödüllerinin sahiplerine verildiği an oldu. Erdal Özyağcılar, Işıl Yücesoy, Müjdat Gezen, Selçuk Yöntem ve Şerif Sezer, "Onur Ödülü"ne layık görüldü. Farah Zeynep Abdullah ve Aras Bulut İynemli ise "Başarı Ödülü"ne kavuştu.
Erdal Özyağcılar'a ödülünü Antalya Valisi Hulusi Şahin ve Muhittin Böcek takdim etti. Şahin, geçen yıl festivalin iptaline neden olan ve "FETÖ propagandası yapıldığı" iddia edilen "Kanun Hükmü" belgeselinin, Özgür Portakal Film Festivali'nde gösterilmesini engellemişti. Ancak bu yıl, festivalin yeniden canlanması, Şahin'in de katılımıyla gerçekleşti.
Rahatsızlığı nedeniyle törene katılamayan Müjdat Gezen, gönderdiği video mesajında, ödül için teşekkürlerini iletti.
"Başarı Ödülü"nü alan Farah Zeynep Abdullah ise duygusal bir konuşmayla, ödülü, erkek egemenliğinin hüküm sürdüğü sinema sektöründe mücadele eden tüm kadınlara ithaf etti. "Gündem dün kötüydü, bugün daha kötü. Yarın daha kötü olacak diye çok korkuyorum. Bu ödülü erkekçiliğin ve erkeklerin egemen olduğu, henüz daha sektör bile diyemeyeceğimiz bu düzende var olmaya çalışan, yorulan ama pes etmeyen kadınlar için almak istiyorum" dedi.
Altın Portakal, sadece bir film festivali değildi. Aynı zamanda, umudun, sanatın ve özgürlüğün bir sembolüydü. Festival, bu yıl, sinema sanatına, sinema emekçilerine ve özgürlüğe olan inancını yeniden ortaya koymuştu.
Festivalin devamında, birbirinden değerli filmlerin gösterimleri, paneller ve etkinlikler, sinemaseverleri bekliyordu. Altın Portakal, yeniden doğmuştu. Ve umut, Akdeniz'in masmavi sularında ışıldamaya devam ediyordu.