Güler Güven Kimdir? 'Adres kayıpmış, ben kimim bilmiyorum' İşte hayat hikayesi!
İzmir'de 1 yaşında tek başına dolaşırken bulunan ve ailesine de ulaşılamayınca önce çocuk esirgeme kurumuna, ardından da evlatlık olarak bir aileye verilen Güler Güven, 47 yıl sonra biyolojik ailesini arıyor.
Güler Güven, iki yıl önce boşandığı eşiyle 23 yıl süren bir evlilik yapmış ve bir erkek çocuğu olan bir kadındır. Şu anda ev hanımı olan Güven, iktisat ve iş güvenliği mezunudur. Güler, 1 yaşındayken İzmir Kemeraltı Çarşısı'nda ailesi olmadan tek başına dolaşan bir çocuk olarak bulunmuştur. Ailesine ulaşılamayınca önce polis karakoluna götürülmüş, ardından da o dönemde adı Karşıyaka Çocuk Esirgeme Kurumu olan bir kuruma verilmiştir. Yaklaşık altı ay sonra Ayşe-Çetin Güven çifti tarafından evlatlık olarak alınmıştır.
Güler, sevgi dolu bir aile tarafından büyütülmüş, ilkokulda bağlama kursuna gitmiş ve her dönemde düzenlenen etkinliklere katılmıştır. Koro da bu etkinliklerden biri olup liseye kadar devam etmiştir. Ancak ailesi tarafından sıkı şekilde büyütülen Güler, "Okulu ve okuldaki etkinlikleri belki de bu yüzden çok sevdim" demiştir. Güven, annesi, babası ve anneannesiyle birlikte büyüdüğünü söylemiş ve çocukluğunu bahçede oyunlar oynayarak geçirdiğini belirtmiştir. Annesi sokağa çıkmasına izin vermezken, nadiren dışarı çıktığında ise yaralanmış olarak eve döndüğünü anlatmıştır.
Güler, liseyi bitirdikten sonra istediği üniversiteye kabul edilemeyince görücü usulüyle evlilik teklifleri almaya başlamıştır. 19 yaşında ailesinin istediği biriyle nişanlanmış ancak sonunda ayrılmışlardır. Ayrıldıktan sonra bir süre görücü gelmeler durmuş, ancak daha sonra tekrar başlamıştır. Tek başıma dışarı çıkamadığım için bu yol, onlar için en güvenli olanıydı. Üniversiteyi kazansam bile çeşitli bahanelerle şehir dışına gönderilmedim." diye anlatmıştır.
Güler Güven, 22 yaşında ailesinin uygun gördüğü biriyle ikinci kez nişanlanmıştır. Ancak nişanlandığı kişi, Güler'e bir şey saklayıp saklamadığını sormuş ve Güler'in "Bilmediğim bir şeyi nasıl saklayabilirim ki?" cevabı üzerine, "Evet, zaten evlatlık olduğun için" demiş ve ertesi gün ayrılmışlardır.
O dönemde Güler, zaten evlilikle ilgili sorunlarla uğraşıyordu. Annesi ve anneannesi 1,5 ay arayla vefat etmiş, bu nedenle haftada bir kez babasının evine gidip ev işlerini ve yemeği yapmıştır. Babasıyla aralarında 3 ev bulunmaktadır ve babası rahatsız ve yaşlıdır. Bu arada Güler de boşanmıştır. Bu yıl temmuz ayında, Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nden kendi dosyasını alabilmiştir, ancak ailesiyle ilgili bilgilerin bulunduğu sayfalar ve ailesinin adresinin yazılı olduğu sayfalar kayıptır. Bir yerde "Ailenin adresi ektedir" denilmesine rağmen, bu ek mevcut değildir. Annemin ve babamın isimleri yazıyor, ancak bu isimlerin gerçek olmadığı söyleniyor. Anne adı Seher İyigün, baba adı Ethem İyigün, benim de adımın Güler İyigün olduğu yazıyor. Uydurma isimler olsaydı, Mehmet, Ahmet, Ayşe, Fatma gibi isimler olurdu diye düşünüyorum. Bu arada beni evlat edinen ailem "Gülay" diyor. Ortaokula kadar adımın Güler değil, Gülay olduğunu sanıyordum." şeklinde konuşmuştur.
Güler Güven'in şüphelerinden biri de doğum saatine dair tutarsızlıktır. Astrolojiye ilgi duyan Güven, yükselen burcunu öğrenmek için doğum saatini annesine sorduğunda her seferinde farklı bir saat öğrenmiştir. Güler, "Anneme doğum saatimi sorduğumda bazen saat 13.00'te doğduğumu söylerdi, bazen de saat 15.00'te doğduğumu söylerdi. Ayrıca, çocuk esirgeme kurumundaki her çocuğun doğum tarihine 1 Ocak yazıyorlar." diyerek sözlerine devam etmiştir.
Güler Güven'in avukatı Bünyamin Bıçak, kendisine ulaştığında öncelikle belgelerini incelediğini ve kendi çabasıyla birçok belgeye ulaştığını, ancak bazı belgelerin bulunamadığını belirtmiştir. Bıçak, bu üzücü durumda Güler'in yerine kendini koyarak yardımcı olmayı istediğini ifade etmiştir. Nereden geldiğini, aslında kim olduğunu bilmek çoğu insan için basit olsa da bazı insanlar için belirsizlik yaratan zor bir durumdur. Bu nedenle hukuki ve medya desteğine ihtiyacı olduğu için birlikte hareket etmeye başladıklarını belirtmiştir. İzmir 13. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde delil tespiti davası açtıklarını ve müvekkilinin kaybolma sürecinde işlemlerini yapan tüm kurumlardan kaybolma tarihine ilişkin belgeleri istediklerini belirtmiştir. Henüz dilekçelerin yazılmadığını ve davanın başlangıç aşamasında olduğunu ifade ederek sözlerini tamamlamıştır.
Güler, sevgi dolu bir aile tarafından büyütülmüş, ilkokulda bağlama kursuna gitmiş ve her dönemde düzenlenen etkinliklere katılmıştır. Koro da bu etkinliklerden biri olup liseye kadar devam etmiştir. Ancak ailesi tarafından sıkı şekilde büyütülen Güler, "Okulu ve okuldaki etkinlikleri belki de bu yüzden çok sevdim" demiştir. Güven, annesi, babası ve anneannesiyle birlikte büyüdüğünü söylemiş ve çocukluğunu bahçede oyunlar oynayarak geçirdiğini belirtmiştir. Annesi sokağa çıkmasına izin vermezken, nadiren dışarı çıktığında ise yaralanmış olarak eve döndüğünü anlatmıştır.
Güler, liseyi bitirdikten sonra istediği üniversiteye kabul edilemeyince görücü usulüyle evlilik teklifleri almaya başlamıştır. 19 yaşında ailesinin istediği biriyle nişanlanmış ancak sonunda ayrılmışlardır. Ayrıldıktan sonra bir süre görücü gelmeler durmuş, ancak daha sonra tekrar başlamıştır. Tek başıma dışarı çıkamadığım için bu yol, onlar için en güvenli olanıydı. Üniversiteyi kazansam bile çeşitli bahanelerle şehir dışına gönderilmedim." diye anlatmıştır.
Güler Güven, 22 yaşında ailesinin uygun gördüğü biriyle ikinci kez nişanlanmıştır. Ancak nişanlandığı kişi, Güler'e bir şey saklayıp saklamadığını sormuş ve Güler'in "Bilmediğim bir şeyi nasıl saklayabilirim ki?" cevabı üzerine, "Evet, zaten evlatlık olduğun için" demiş ve ertesi gün ayrılmışlardır.
O dönemde Güler, zaten evlilikle ilgili sorunlarla uğraşıyordu. Annesi ve anneannesi 1,5 ay arayla vefat etmiş, bu nedenle haftada bir kez babasının evine gidip ev işlerini ve yemeği yapmıştır. Babasıyla aralarında 3 ev bulunmaktadır ve babası rahatsız ve yaşlıdır. Bu arada Güler de boşanmıştır. Bu yıl temmuz ayında, Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nden kendi dosyasını alabilmiştir, ancak ailesiyle ilgili bilgilerin bulunduğu sayfalar ve ailesinin adresinin yazılı olduğu sayfalar kayıptır. Bir yerde "Ailenin adresi ektedir" denilmesine rağmen, bu ek mevcut değildir. Annemin ve babamın isimleri yazıyor, ancak bu isimlerin gerçek olmadığı söyleniyor. Anne adı Seher İyigün, baba adı Ethem İyigün, benim de adımın Güler İyigün olduğu yazıyor. Uydurma isimler olsaydı, Mehmet, Ahmet, Ayşe, Fatma gibi isimler olurdu diye düşünüyorum. Bu arada beni evlat edinen ailem "Gülay" diyor. Ortaokula kadar adımın Güler değil, Gülay olduğunu sanıyordum." şeklinde konuşmuştur.
Güler Güven'in şüphelerinden biri de doğum saatine dair tutarsızlıktır. Astrolojiye ilgi duyan Güven, yükselen burcunu öğrenmek için doğum saatini annesine sorduğunda her seferinde farklı bir saat öğrenmiştir. Güler, "Anneme doğum saatimi sorduğumda bazen saat 13.00'te doğduğumu söylerdi, bazen de saat 15.00'te doğduğumu söylerdi. Ayrıca, çocuk esirgeme kurumundaki her çocuğun doğum tarihine 1 Ocak yazıyorlar." diyerek sözlerine devam etmiştir.
Güler Güven'in avukatı Bünyamin Bıçak, kendisine ulaştığında öncelikle belgelerini incelediğini ve kendi çabasıyla birçok belgeye ulaştığını, ancak bazı belgelerin bulunamadığını belirtmiştir. Bıçak, bu üzücü durumda Güler'in yerine kendini koyarak yardımcı olmayı istediğini ifade etmiştir. Nereden geldiğini, aslında kim olduğunu bilmek çoğu insan için basit olsa da bazı insanlar için belirsizlik yaratan zor bir durumdur. Bu nedenle hukuki ve medya desteğine ihtiyacı olduğu için birlikte hareket etmeye başladıklarını belirtmiştir. İzmir 13. Sulh Hukuk Mahkemesi'nde delil tespiti davası açtıklarını ve müvekkilinin kaybolma sürecinde işlemlerini yapan tüm kurumlardan kaybolma tarihine ilişkin belgeleri istediklerini belirtmiştir. Henüz dilekçelerin yazılmadığını ve davanın başlangıç aşamasında olduğunu ifade ederek sözlerini tamamlamıştır.