Münih'ten Samsun'a 1.5 yılda yürüdü! Alman damadın Yörük ağzıyla imtihanı
Almanya’dan Balıkesir’in Ortaoba Köyü'ne uzanan bir aşk hikayesinin iki kahramanı Rukiye ve Felix. Doğma büyüme Balıkesirli olan Rukiye ve Alman eşinin, filmleri aratmayacak bir tanışma ve evlilik hikayesi var. İngilizce öğretmenine âşık olan Rukiye ve on
Rukiye Akbas Roesike, Kaz Dağları'nın eteklerinde yer alan Ortaoba Köyü'nde dünyaya geldi. Liseyi Edremit'te okuduktan sonra, üniversite eğitimi için Giresun'u seçti ve uluslararası ilişkiler bölümünü bitirdi. Rukiye'nin hayatı, 2015 yılında ilginç bir tanışma hikayesiyle değişti. O yıl, eşi olacak Felix, Çin'e yürümek üzere Almanya'nın Münih şehrinden yola çıktı. Alp Dağları'nda zorlu kış şartlarında kamp yaparak, 1,5 yıl boyunca Münih'ten Samsun'a yürüdü. Felix, daha önce de bisikletiyle Avrupa'yı dolaşmış, Avustralya, Yeni Zelanda ve Japonya'da yaşamıştı.
Felix, Giresun'da bir dil kursunda İngilizce öğretmeni olarak çalışmaya başladı ve Rukiye de aynı dil okulunda öğrenciydi. Rukiye, İngilizce öğrenme hedefiyle üniversitedeyken, Felix'in dersine katıldığı ve hiçbir şey anlamadığı komik bir anıyı paylaşıyor. Rukiye ve Felix, 2018 yılında evlendiler ve 3,5 yıl Almanya'da yaşadılar. Bu süre zarfında arabalarıyla Avrupa'yı dolaştılar ve Uzak Doğu'yu da kapsayan 29 ülkeyi gezdiler.
2022 yılında çocuklarının doğumuyla birlikte Türkiye'ye göç etmeye karar verdiler ve Balıkesir'de yaşamaya başladılar. Felix, Almanya'da 12 yıl mimarlık yaptıktan sonra, şimdi Rukiye'nin ailesinin köyünde çiftçilik yapıyor. Çift, kışın zeytin tarlalarında, yazın ise meyve sebze tarlalarında çalışıyor. Rukiye ayrıca pilates eğitmenliği yapıyor ve sosyal medya üzerinde de aktif. Rukiye, bahçelerinde tavuk ve keçilerinin olduğunu ve kendi ürettikleri yumurtaları, sütleri ve peynirleri tükettiklerini anlatıyor.
Rukiye, ailesinin Felix'i çok sevdiğini ve aralarında dil konusunda zorluklar olsa da müthiş bir uyum yakaladıklarını söylüyor. Ailesinin Felix'i yemek yemesi konusunda ısrarcı olması ise komik bir anıya dönüşmüş. Rukiye, Türk ve Alman kültürü arasındaki benzerliklere ve farklılıklara da değiniyor. Almanların bir kez sorduğu şeyi ikinci kez sormayacaklarını ve bu konuda ısrarcı olmadıklarını belirtirken, yemek kültürü, temizlik ve misafirperverlik konusunda Türk kültürünün öne çıktığını düşünüyor. Ayrıca, Almanların Türklere karşı sevgi beslediğini gözlemlemiş.
Felix, Almanya'dan Türkiye'ye taşınmaya karar vermesinin sebeplerinden birinin, kendini Almanya'ya ait hissetmemesi olduğunu söylüyor. Rukiye ile tanıştıktan sonra Türkiye'yi tanıma fırsatı bulan Felix, doğası, havası ve suyu ile Türkiye'yi çok sevmiş. Ancak, Türkiye'de trafik ve iletişim konusunda zorluklar yaşamış. Felix, aileyle iletişim kurabilmek için Türkçe öğrenmiş, ancak Rukiye'nin ailesinin Yörük ağzıyla konuşması nedeniyle öğrendiği Türkçe'nin boşa gitmesine üzülmüş. Buna rağmen Felix, Türkiye'de mutlu ve huzurlu bir yaşam sürüyor.
Felix, Giresun'da bir dil kursunda İngilizce öğretmeni olarak çalışmaya başladı ve Rukiye de aynı dil okulunda öğrenciydi. Rukiye, İngilizce öğrenme hedefiyle üniversitedeyken, Felix'in dersine katıldığı ve hiçbir şey anlamadığı komik bir anıyı paylaşıyor. Rukiye ve Felix, 2018 yılında evlendiler ve 3,5 yıl Almanya'da yaşadılar. Bu süre zarfında arabalarıyla Avrupa'yı dolaştılar ve Uzak Doğu'yu da kapsayan 29 ülkeyi gezdiler.
2022 yılında çocuklarının doğumuyla birlikte Türkiye'ye göç etmeye karar verdiler ve Balıkesir'de yaşamaya başladılar. Felix, Almanya'da 12 yıl mimarlık yaptıktan sonra, şimdi Rukiye'nin ailesinin köyünde çiftçilik yapıyor. Çift, kışın zeytin tarlalarında, yazın ise meyve sebze tarlalarında çalışıyor. Rukiye ayrıca pilates eğitmenliği yapıyor ve sosyal medya üzerinde de aktif. Rukiye, bahçelerinde tavuk ve keçilerinin olduğunu ve kendi ürettikleri yumurtaları, sütleri ve peynirleri tükettiklerini anlatıyor.
Rukiye, ailesinin Felix'i çok sevdiğini ve aralarında dil konusunda zorluklar olsa da müthiş bir uyum yakaladıklarını söylüyor. Ailesinin Felix'i yemek yemesi konusunda ısrarcı olması ise komik bir anıya dönüşmüş. Rukiye, Türk ve Alman kültürü arasındaki benzerliklere ve farklılıklara da değiniyor. Almanların bir kez sorduğu şeyi ikinci kez sormayacaklarını ve bu konuda ısrarcı olmadıklarını belirtirken, yemek kültürü, temizlik ve misafirperverlik konusunda Türk kültürünün öne çıktığını düşünüyor. Ayrıca, Almanların Türklere karşı sevgi beslediğini gözlemlemiş.
Felix, Almanya'dan Türkiye'ye taşınmaya karar vermesinin sebeplerinden birinin, kendini Almanya'ya ait hissetmemesi olduğunu söylüyor. Rukiye ile tanıştıktan sonra Türkiye'yi tanıma fırsatı bulan Felix, doğası, havası ve suyu ile Türkiye'yi çok sevmiş. Ancak, Türkiye'de trafik ve iletişim konusunda zorluklar yaşamış. Felix, aileyle iletişim kurabilmek için Türkçe öğrenmiş, ancak Rukiye'nin ailesinin Yörük ağzıyla konuşması nedeniyle öğrendiği Türkçe'nin boşa gitmesine üzülmüş. Buna rağmen Felix, Türkiye'de mutlu ve huzurlu bir yaşam sürüyor.