Oğlu Harun'un Vefatından 20 Gün Sonra Sahneye Çıktığı İçin Topa Tutulan Safiye Soyman'dan Tokat Gibi Cevap!
Biricik oğlu Harun'u kaybettikten 20 gün sonra sahneye çıktığı için ağır şekilde topa tutulan Safiye Soyman, Aramızda Kalmasın'a verdiği cevapla kendisini el...
Safiye Soyman, 20 gün önce kaybettiği biricik oğlu Harun'un acısını yaşarken, sahneye çıkmasıyla gelen eleştirilere "Aramızda Kalmasın" programında yanıt verdi. Kendisini eleştirenlere sert bir dille cevap veren Soyman, "Benim 20 yıldır bir oğlum var, 20 yıldır evlat acısı çeken bir anne değilim. Ben 20 gün önce evlat acısı yaşayan bir anne oldum. Sizler benim hayatımı bilmeden, beni tanımadan bana nasıl yorum yapabiliyorsunuz?" diye sordu.
Soyman, "Bu dünyada herkesin bir acısı var. Benim acım daha büyük, daha ağır olabilir ama bunu herkes bilmiyor. Benim yaşadığım acıyı kimse bilmiyor. Sizler benim acımı nasıl bilebilirsiniz? Sizler benim yerimde olsaydınız ne yapardınız? Benim yerimde olsaydınız siz de çalışırdınız. Benim yerimde olsaydınız siz de hayatınıza devam ederdiniz. Benim yerimde olsaydınız siz de sahneye çıkardınız." şeklinde devam etti.
Soyman, eleştirilere "Benim işim bu. Benim mesleğim bu. Benim geçimimi sağlayan bu. Benim hayatım bu. Benim evlat acımla ilgilenmek yerine bana bu soruları sormak yerine, kendi hayatınıza bakın. Benim hayatımla ilgilenmeyin." diyerek cevap verdi.
Soyman'ın açıklamaları, toplumsal medyada büyük yankı uyandırdı. Kimileri Soyman'ı anladığını belirtirken, kimileri de Soyman'ın kendisini savunmak için aşırı tepki verdiğini düşündü.
Safiye Soyman'ın açıklamaları, evlat acısı yaşayan insanların nasıl bir acı çektiği ve bu acıyla nasıl başa çıkmaları gerektiği konusunda önemli bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Soyman, evlat acısının tarifi imkansız bir acı olduğunu, bu acının bireysel olduğunu ve herkesin farklı şekilde yaşadığını vurguladı. Kendisinin acısının, eleştiri yapanların algıladığından daha ağır olduğunu ve bu acıyla başa çıkmak için sahneye çıkmayı seçtiğini ifade etti.
Soyman'ın açıklamaları, insanların evlat acısı yaşayan insanları anlamada zorlandığını, bu acıyı dışarıdan gözlemleyerek yorum yapmanın mümkün olmadığını bir kez daha ortaya koydu.
Soyman'ın bu açıklamaları, evlat acısı yaşayan insanların yaşadıkları zorlukları ve bu acıyla başa çıkma yollarını tartışmak için önemli bir fırsat oldu.
Soyman, "Bu dünyada herkesin bir acısı var. Benim acım daha büyük, daha ağır olabilir ama bunu herkes bilmiyor. Benim yaşadığım acıyı kimse bilmiyor. Sizler benim acımı nasıl bilebilirsiniz? Sizler benim yerimde olsaydınız ne yapardınız? Benim yerimde olsaydınız siz de çalışırdınız. Benim yerimde olsaydınız siz de hayatınıza devam ederdiniz. Benim yerimde olsaydınız siz de sahneye çıkardınız." şeklinde devam etti.
Soyman, eleştirilere "Benim işim bu. Benim mesleğim bu. Benim geçimimi sağlayan bu. Benim hayatım bu. Benim evlat acımla ilgilenmek yerine bana bu soruları sormak yerine, kendi hayatınıza bakın. Benim hayatımla ilgilenmeyin." diyerek cevap verdi.
Soyman'ın açıklamaları, toplumsal medyada büyük yankı uyandırdı. Kimileri Soyman'ı anladığını belirtirken, kimileri de Soyman'ın kendisini savunmak için aşırı tepki verdiğini düşündü.
Safiye Soyman'ın açıklamaları, evlat acısı yaşayan insanların nasıl bir acı çektiği ve bu acıyla nasıl başa çıkmaları gerektiği konusunda önemli bir tartışmayı da beraberinde getirdi.
Soyman, evlat acısının tarifi imkansız bir acı olduğunu, bu acının bireysel olduğunu ve herkesin farklı şekilde yaşadığını vurguladı. Kendisinin acısının, eleştiri yapanların algıladığından daha ağır olduğunu ve bu acıyla başa çıkmak için sahneye çıkmayı seçtiğini ifade etti.
Soyman'ın açıklamaları, insanların evlat acısı yaşayan insanları anlamada zorlandığını, bu acıyı dışarıdan gözlemleyerek yorum yapmanın mümkün olmadığını bir kez daha ortaya koydu.
Soyman'ın bu açıklamaları, evlat acısı yaşayan insanların yaşadıkları zorlukları ve bu acıyla başa çıkma yollarını tartışmak için önemli bir fırsat oldu.